Çocukluk hipotiroidizmi
Çocuklukta en sık görülen hormon hastalıklarından biridir. Eri?kinlerde hipertiroidizm daha sık görülürken, çocuklarda durum tam tersi hipotiroidizm daha sık görülür.
NedenleriÇocuklukta en sık görülen hormon hastalıklarından biridir. Eri?kinlerde hipertiroidizm daha sık görülürken, çocuklarda durum tam tersi hipotiroidizm daha sık görülür.
Tiroit bezi aplazisi ya da hipoplazisi, yani tiroitin yokluğu ya da yetersiz gelişmesi, embriyon evresindeki bir bozukluktan kaynaklanır. Çocukluk hipotiroidizmine neden olan bu bozukluklar çocukluk miksödemi ya da yaygın ve kalıtsal olmayan kretinizm biçiminde ortaya çıkar.
Hipotiroidizm dölyata??nda süren yaşamda annenin hormonları ile dengelendi?inden, yenidoğanda anormal bir belirti görülmeyebilir.
Yaygm olmayan kretinizmden farklı özellikler ta??yan bölgesel kretinizm, öncelikle guatrın sık rastlandı?? da?lık bölgelerde görülür. Dölütsel yaşam sırasındaki bozukluklara bağlı olarak çocu?un tiroit bezinde ve genel olarak vücudunda dönüşü olmayan bozukluklar ortaya çıkar. Bunların ba?lıcaları orant?sız cücelik ve zekâ gerili?idir. Orantısız cücelikte söz konusu olan, vücuda göre kol ve bacakların kısa ve çelimsiz kalmasıdır. Çocukluk hipotiroidizminin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Olası nedenler arasında iyot eksikliği ve anne ya da dölütte tiroit hormonlarının yetmezliği gibi dölütün gelişimini engelleyen unsurların yanı sıra hipofizden salınarak tiroiti uyaran tirotropin (TSH) adl? hormonun anne kanında yüksek düzeyde bulunması da gösterilmektedir. Ortamda yeterince TSH bulundu?u için dinlenme durumunda kalan dölüt hipofiz?, doğumdan sonra tiroiti yeterince uyaramayacak ölçüde körelebilir.
Belirtileri
Tiroit hormonlarının yokluğu ya da yetersizli?i, doğumu izleyen ilk 2-3 ay içinde belirti vermeye ba?lar. Bebek çok sakindir ve çok uyur. Genellikle kabızlık çeker. Daha sonra ruhsal ve bedensel gelişimdeki bozukluklarla birlikte hastalık a??rla??r. Ba? büyük, yüz geniş, alın dar, dil büyük ve diş gelişimi yava?tır. Çocuk genel olarak ?i?man ve tıknaz görünür. Kol ve bacakları kısadır.
Büyüme ça??nda kemik ve zekâ geli?iminde belirgin bir yava?lama görülür. Kalp büyümü?, bazal metabolizma iyice dü?mü?tür. Kandaki kolesterol ve lipit düzeyleri yüksek, tiroit hormonları düzeyi dü?üktür. Radyoaktif iyot ?zotoplarıyla yapılan testlerde tiroitin iyot tutma yetene?inin de azald??? görülür.
Bölgesel kretinizmde orantısız cüceli?e zekâ gerili?i eşlik eder. Bu hastalarda yüz yuvarlak, kafatası basık (brakisefal), boy kısa, kas dokusu yetersiz geli?mi?, deri genellikle san, üreme organları küçük kalm??tır (hipogonadizm). Guatr görülebilir. Hastalar genellikle sakindir, korunmaya gereksinimleri vardır ve dostlu?a e?ilimlidirler. Bellekleri ve duygusal tepkileri zayıftır. Birço?u sa??r ve dilsizdir. Uzun süre yaşayabilirler.
Yaygın olmayan kretinizmde, sürekli yüksek dozda tiroit hormonları verilir. Hasta yaşamının ilk aylarında uygun biçimde tedavi edilirse iyi sonuçlar elde edilebilir.
Bölgesel kretinizmde ortaya çıkan guatr, solunumu engelliyorsa cerrahi giri?imle alınmalıdır. Kanda yetersiz bulunan tiroit hormonlarının d??ardan verilmesi gerekir. Ama bu tedavi dölütün gelişimi sırasında ortaya çıkan bozuklukları düzeltemez. Hastalığın yaygın olduğu bölgelerde düzenli biçimde uygulanan iyot tedavisinin iyi sonuçlar verdi?i ileri sürülmü?tür.Hipotiroidizmin temel nedeni, tiroit bezinde ortaya çıkan yıkıma bağlı olarak tiîoit hormonlarının yetersiz üretilmesidir. Bu durum tiroitin önemli bir bölümünü yıkıma u?ratan hastalıklardan sonra ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar arada tümörler, frengi, verem ve irin olu?umuna yol açan enfeksiyonlar gibi bakteri kökenli tiroit iltihaplan sayılabilir. Vücudun tiroit bezine kar?? belirsiz bir nedenle oluşturdu?u özantikorlar da yol açtıkları iltihaplarla tiroit hücrelerini yıkıma u?ratabilir.
Dev hücreli tiroidit (Quervain tiroiditi), tiroiti tahta gibi sertleştiren Riedel tiroiditi ve Ho?imato tiroiditi (Ho?imato hastalığı) iyi bilinen tiroit iltihabı tipleridir.
Hipotiroidizm için her zaman tiroit bezinin yıkıma u?raması gerekmez. Bezin işlevsel durumunda bir sorun bulunmamasına kar??n, yeterince uyanlma-ması nedeniyle de çalışması yava?lar. Bu bozukluk tiroitten de?il, tiroitin çal??masın? düzenleyen öbür organlardan kaynaklanır. Örneğin hipofizin tiroiti uyaran tirotropini yeterince salgılamaması tiroit hormonları üretimini azaltır. Hipotalamus kaynakl? tirotropin serbestleştirici hormonun (TRF) az salgılanması da aym sonucu do?urur. Günümüzde tiroit hormonları ve kandaki TSH düzeyi çok duyarl? biçimde ölçülebilmekte, bu sayede tan? daha doğru olarak konabilmektedir.
Tiroit bezi hipertiroidizm tedavisi sırasında işlevlerini yeterince yerine getiremeyece?i bir duruma gelebilir. Bu durum cerrahi giri?imle tiroit bezinin büyük ölçüde çıkarılmas?, verilen radyoaktif iyot izotopları sonucu a?ın yıkıma u?raması ya da kullanılan ilaçlarla etkinli?inin iyice azalması sonucu geli?ebilir. Ortaya çıkan hipotiroidizm geçici ya da kalıcı olabilir.
Tiroit hormonlarının yokluğu ya da yetersizli?i, doğumu izleyen ilk 2-3 ay içinde belirti vermeye ba?lar. Bebek çok sakindir ve çok uyur. Genellikle kabızlık çeker. Daha sonra ruhsal ve bedensel gelişimdeki bozukluklarla birlikte hastalık a??rla??r. Ba? büyük, yüz geniş, alın dar, dil büyük ve diş gelişimi yava?tır. Çocuk genel olarak ?i?man ve tıknaz görünür. Kol ve bacakları kısadır.
Büyüme ça??nda kemik ve zekâ geli?iminde belirgin bir yava?lama görülür. Kalp büyümü?, bazal metabolizma iyice dü?mü?tür. Kandaki kolesterol ve lipit düzeyleri yüksek, tiroit hormonları düzeyi dü?üktür. Radyoaktif iyot ?zotoplarıyla yapılan testlerde tiroitin iyot tutma yetene?inin de azald??? görülür.
Bölgesel kretinizmde orantısız cüceli?e zekâ gerili?i eşlik eder. Bu hastalarda yüz yuvarlak, kafatası basık (brakisefal), boy kısa, kas dokusu yetersiz geli?mi?, deri genellikle san, üreme organları küçük kalm??tır (hipogonadizm). Guatr görülebilir. Hastalar genellikle sakindir, korunmaya gereksinimleri vardır ve dostlu?a e?ilimlidirler. Bellekleri ve duygusal tepkileri zayıftır. Birço?u sa??r ve dilsizdir. Uzun süre yaşayabilirler.
Yaygın olmayan kretinizmde, sürekli yüksek dozda tiroit hormonları verilir. Hasta yaşamının ilk aylarında uygun biçimde tedavi edilirse iyi sonuçlar elde edilebilir.
Bölgesel kretinizmde ortaya çıkan guatr, solunumu engelliyorsa cerrahi giri?imle alınmalıdır. Kanda yetersiz bulunan tiroit hormonlarının d??ardan verilmesi gerekir. Ama bu tedavi dölütün gelişimi sırasında ortaya çıkan bozuklukları düzeltemez. Hastalığın yaygın olduğu bölgelerde düzenli biçimde uygulanan iyot tedavisinin iyi sonuçlar verdi?i ileri sürülmü?tür.Hipotiroidizmin temel nedeni, tiroit bezinde ortaya çıkan yıkıma bağlı olarak tiîoit hormonlarının yetersiz üretilmesidir. Bu durum tiroitin önemli bir bölümünü yıkıma u?ratan hastalıklardan sonra ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar arada tümörler, frengi, verem ve irin olu?umuna yol açan enfeksiyonlar gibi bakteri kökenli tiroit iltihaplan sayılabilir. Vücudun tiroit bezine kar?? belirsiz bir nedenle oluşturdu?u özantikorlar da yol açtıkları iltihaplarla tiroit hücrelerini yıkıma u?ratabilir.
Dev hücreli tiroidit (Quervain tiroiditi), tiroiti tahta gibi sertleştiren Riedel tiroiditi ve Ho?imato tiroiditi (Ho?imato hastalığı) iyi bilinen tiroit iltihabı tipleridir.
Hipotiroidizm için her zaman tiroit bezinin yıkıma u?raması gerekmez. Bezin işlevsel durumunda bir sorun bulunmamasına kar??n, yeterince uyanlma-ması nedeniyle de çalışması yava?lar. Bu bozukluk tiroitten de?il, tiroitin çal??masın? düzenleyen öbür organlardan kaynaklanır. Örneğin hipofizin tiroiti uyaran tirotropini yeterince salgılamaması tiroit hormonları üretimini azaltır. Hipotalamus kaynakl? tirotropin serbestleştirici hormonun (TRF) az salgılanması da aym sonucu do?urur. Günümüzde tiroit hormonları ve kandaki TSH düzeyi çok duyarl? biçimde ölçülebilmekte, bu sayede tan? daha doğru olarak konabilmektedir.
Tiroit bezi hipertiroidizm tedavisi sırasında işlevlerini yeterince yerine getiremeyece?i bir duruma gelebilir. Bu durum cerrahi giri?imle tiroit bezinin büyük ölçüde çıkarılmas?, verilen radyoaktif iyot izotopları sonucu a?ın yıkıma u?raması ya da kullanılan ilaçlarla etkinli?inin iyice azalması sonucu geli?ebilir. Ortaya çıkan hipotiroidizm geçici ya da kalıcı olabilir.
Tedavi
Hipertiroidizm günümüzde artık büyük ölçüde tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavi yöntemlerinin bilinmediği dönemlerde kalbin giderek zayıf dü?mesi bu hastalığın ölümle sonuçlanmasına yol aç?yordu. Bu tehlikeli durum artık kullanıma giren yapay olarak iyotlandırılm?? proteinler, en etkin tiroit hormonu olan triiyodotironinin (T3) yapay yollarla bire?imlenmesi ve hayvanlardan elde edilen kuru tiroit özütleri sayesinde ortadan kalkm??tır. Böylece hipotiroidizm hastası ileri yaşlara de?in sa?lıkl? bir biçimde yaşamaktadır.
Önemli olan tedaviye erken ba?lamaktır. Erken tedavi giri?imi tiroit hormonlarının eksikliğine çok duyarl? olan beyin ba?ta olmak üzere çeşitli organlarda geriye dönüşsüz bozuklukların ortaya çıkmasın? engelleyebilir.
Hafif seyreden hipotiroidizm özellikle vücutta hormon gereksiniminin geçici olarak arttığı bir duruma ba?lıysa kendili?inden gerileyebilir. Ama hipotiroidizm tiroit hormonuna olan gereksinimin artmasına ba?l? de?ilse ve uygun tedavi görmezse giderek a??rla?an geriye dönüşsüz bozukluklara yol açar.
Tedavi kural olarak düşük dozlarla ba?lar. Günde 25-50 mikrogram yapay hormon (T4) verilir. Daha sonra günlük doz, en uygun düzeye ula?ana kadar artırılır.
Uygulamada gerekli doz, elde edilen etkiler değerlendirilerek ayarlanır. Tiroit hormonlarının metabolizma üzerindeki etkisi yavaş ortaya çıktığından gerekli düzenlemeler için en az iki hafta kadar beklenir.
Bu geleneksel tedavi yaklaşımı yan etkileri önlemeyi ya da azaltmay? amaçlar. Özellikle ya?l? ya da kalp hastalığı olan kişilere önerilir. Gençlere ve başka hastalığı olmayanlara günde 50-100 mikrogram gibi yüksek dozlar verilebilir. Bu dozlarla kanda gerekli tiroit hormonu düzeyine yalan de?erler elde edilir.
En uygun hormon dozu, her hastada klinik belirtilere ve kanda tiroit hormonları düzeyine göre saptanır. Özellikle TSH düzeyi, uygulanacak dozun belirlenmesinde çok yararlıdır. Önceden belirtildi?i gibi bu hormon hipofız tarafından üretilir ve tiroit hormonlarının kandaki düzeyi azalınca daha çok salınarak tiroiti uyarır. Yüksek TSH düzeyleri, eksikliği giderme tedavisinin yetersiz kald???m, tersi bir durum ise verilen tiroit hormonunun fazla geldiğini gösterir.
Tiroit hormonuna gereksinim ergenlik ça??nda belirgin biçimde artarken ya?lılıkta giderek azalır. Bu nedenle dozlar ergenlikte yüksek, ya?lılıkta dü?ük tutulmalıdır. Ya?lı hastalarda ve anjina pektoris gibi yakınmaları olanlarda tedaviye kalbin oksijen gereksinimini azaltan ilaçlar, Örneğin bir beta engelleyici (yaygın adı beta bloker, tam adı beta adrenerjik alıcıları engelleyici etken) eklemek uygundur. Bu tür ilaçlar özellikle kalp kası hücrelerinde ve damarların düz kas liflerinde bulunan beta alıc?ların adrenalinle uyarılmasın? bir ölçüde engeller. Böylece metabolizma etkinli?ini hızlandırarak oksijen gereksinimini artıran tiroit tedavisinin ya?lılardaki daralm?? koroner damarları tehlikeli biçimde zorlaması önlenir.
Tiroit ilaçlarıyla tedavi genellikle ömür boyu sürer. Tiroit ender olarak yeterli hormon üretecek düzeye ula??r. Bu olasılık yalnız hafif seyreden hipotiroidizm olguları için söz konusudur.
Hipertiroidizm günümüzde artık büyük ölçüde tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavi yöntemlerinin bilinmediği dönemlerde kalbin giderek zayıf dü?mesi bu hastalığın ölümle sonuçlanmasına yol aç?yordu. Bu tehlikeli durum artık kullanıma giren yapay olarak iyotlandırılm?? proteinler, en etkin tiroit hormonu olan triiyodotironinin (T3) yapay yollarla bire?imlenmesi ve hayvanlardan elde edilen kuru tiroit özütleri sayesinde ortadan kalkm??tır. Böylece hipotiroidizm hastası ileri yaşlara de?in sa?lıkl? bir biçimde yaşamaktadır.
Önemli olan tedaviye erken ba?lamaktır. Erken tedavi giri?imi tiroit hormonlarının eksikliğine çok duyarl? olan beyin ba?ta olmak üzere çeşitli organlarda geriye dönüşsüz bozuklukların ortaya çıkmasın? engelleyebilir.
Hafif seyreden hipotiroidizm özellikle vücutta hormon gereksiniminin geçici olarak arttığı bir duruma ba?lıysa kendili?inden gerileyebilir. Ama hipotiroidizm tiroit hormonuna olan gereksinimin artmasına ba?l? de?ilse ve uygun tedavi görmezse giderek a??rla?an geriye dönüşsüz bozukluklara yol açar.
Tedavi kural olarak düşük dozlarla ba?lar. Günde 25-50 mikrogram yapay hormon (T4) verilir. Daha sonra günlük doz, en uygun düzeye ula?ana kadar artırılır.
Uygulamada gerekli doz, elde edilen etkiler değerlendirilerek ayarlanır. Tiroit hormonlarının metabolizma üzerindeki etkisi yavaş ortaya çıktığından gerekli düzenlemeler için en az iki hafta kadar beklenir.
Bu geleneksel tedavi yaklaşımı yan etkileri önlemeyi ya da azaltmay? amaçlar. Özellikle ya?l? ya da kalp hastalığı olan kişilere önerilir. Gençlere ve başka hastalığı olmayanlara günde 50-100 mikrogram gibi yüksek dozlar verilebilir. Bu dozlarla kanda gerekli tiroit hormonu düzeyine yalan de?erler elde edilir.
En uygun hormon dozu, her hastada klinik belirtilere ve kanda tiroit hormonları düzeyine göre saptanır. Özellikle TSH düzeyi, uygulanacak dozun belirlenmesinde çok yararlıdır. Önceden belirtildi?i gibi bu hormon hipofız tarafından üretilir ve tiroit hormonlarının kandaki düzeyi azalınca daha çok salınarak tiroiti uyarır. Yüksek TSH düzeyleri, eksikliği giderme tedavisinin yetersiz kald???m, tersi bir durum ise verilen tiroit hormonunun fazla geldiğini gösterir.
Tiroit hormonuna gereksinim ergenlik ça??nda belirgin biçimde artarken ya?lılıkta giderek azalır. Bu nedenle dozlar ergenlikte yüksek, ya?lılıkta dü?ük tutulmalıdır. Ya?lı hastalarda ve anjina pektoris gibi yakınmaları olanlarda tedaviye kalbin oksijen gereksinimini azaltan ilaçlar, Örneğin bir beta engelleyici (yaygın adı beta bloker, tam adı beta adrenerjik alıcıları engelleyici etken) eklemek uygundur. Bu tür ilaçlar özellikle kalp kası hücrelerinde ve damarların düz kas liflerinde bulunan beta alıc?ların adrenalinle uyarılmasın? bir ölçüde engeller. Böylece metabolizma etkinli?ini hızlandırarak oksijen gereksinimini artıran tiroit tedavisinin ya?lılardaki daralm?? koroner damarları tehlikeli biçimde zorlaması önlenir.
Tiroit ilaçlarıyla tedavi genellikle ömür boyu sürer. Tiroit ender olarak yeterli hormon üretecek düzeye ula??r. Bu olasılık yalnız hafif seyreden hipotiroidizm olguları için söz konusudur.
Yorumlar
Yorum Gönder